| Do you like squash soup? |
Kabak çorbasını sever misin? |
 |
| Before it's cooked, butternut squash smells like melon. |
Yemek yapmadan önce, tereyağlı kabak kavun gibi kokar. |
|
| My mom brought home the weirdest-shaped squash today. |
Annem bugün eve en tuhaf şekilli balkabağını getirdi. |
|
| Butternut squash is a good source of manganese, potassium, and vitamins A, C, and E. |
Balkabağı, iyi bir manganez, potasyum ve A, C ve E vitaminleri kaynağıdır. |
|
| Parsnips, squash, carrots, peas and sweet potatoes are considered starchy vegetables. |
Yabani havuç, kabak, havuç, bezelye ve tatlı patates nişastalı sebzeler olarak kabul edilmektedir. |
|
| There's no need to be so formal. |
Bu kadar resmi olmaya gerek yok. |
|
| Do we have to be so formal? |
Bu kadar resmî olmak zorunda mıyız? |
|
| Tom didn't have to be so formal. |
Tom çok resmi olmak zorunda değildi. |
|
| Tom doesn't have to be so formal. |
Tom çok resmi olmak zorunda değil. |
|
| Tom had little formal education. |
Tom az örgün eğitim aldı. |
|
| I didn't pack any formal clothes. |
Herhangi bir resmi kıyafet toplamadım. |
|
| We don't need a formal institution for preserving peace. |
Barışı korumak için resmi bir kuruma ihtiyacımız yok. |
|
| Tom thought what Mary was wearing wasn't appropriate for a formal party. |
Tom Mary'nin giydiğinin resmî bir parti için uygun olmadığını düşünüyordu. |
|
