| Tom hat sich mir gegenüber sehr gut benommen. |
Tom bana çok iyi davrandı. |
 |
| Warum fürchtest du dich so sehr vor dem Tod? |
Neden ölümden bu kadar çok korkuyorsun? |
|
| Ich bin dir für deine Hilfe sehr dankbar. |
Yardımınız için size çok minnettarım. |
|
| Seine Geschichte hat uns sehr amüsiert. |
Onun hikayesi bizi çok eğlendirdi. |
|
| Java zu lernen ist sehr unterhaltsam. |
Java öğrenmek çok eğlenceli. |
|
| Den Kühlschrank wegzuschieben war sehr mühsam. |
Buzdolabını yerinden kaydırmak çok güç oldu. |
|
| Im Erfinden von Ausreden war er sehr schlecht. |
Bahaneler icat etmekte çok kötüdür. |
|
| Was sie sagte, hat mich sehr getroffen. |
Söyledikleri çok ağrıma gitti. |
|
| Ich vermisse euch alle sehr. |
Hepinizi çok özlüyorum. |
|
| Ich hatte ein sehr anregendes Gespräch mit Tom. |
Tom'la çok uyarıcı bir konuşma yaptım. |
|
| Meine Tochter fehlt mir sehr. |
Kızımı çok özlüyorum. |
|
| Pferde sind sehr empfindsame Tiere. |
Atlar çok hisli hayvanlardır. |
|
| Ich hatte mich noch nie so sehr gefürchtet. |
Hiç bu kadar korkmamıştım. |
|
| Meine Kinder sind sehr ungezogen. |
Çocuklarım çok yaramaz. |
|
| Er ist sehr geschickt darin, die Leute zu überzeugen. |
İnsanları ikna konusunda çok mahirdir. |
|
| Ich weiß, wie sehr ich dich gekränkt habe. |
Seni ne kadar incittiğimi biliyorum. |
|
| Gestern hast du nicht sehr gut ausgesehen. |
Dün pek iyi gözükmüyordun. |
|
| Ich denke, wir haben sehr viele Gemeinsamkeiten. |
Pek çok ortak noktanız olduğunu düşünüyorum. |
|
| Ich fürchte, Ihre Zeit zu sehr in Anspruch zu nehmen. |
Çok fazla vaktinizi almaktan korkuyorum. |
|
| Manchmal sehne ich mich sehr danach, mit ihr zu sprechen. |
Bazen onunla konuşmayı çok özlüyorum. |
|
