Freut sie sich über die Party? |
Partiden memnun mu? |
 |
Allmählich wunderte sie sich über die hiesigen Verhaltensweisen. |
Buradaki davranışları tuhaflaşmaya başladı. |
 |
Meine Physiklehrerin hat sich über mich lustig gemacht. |
Fizik öğretmenim benimle alay etmişti. |
 |
Tom macht sich Sorgen, ob er sich, ohne zu weinen, verabschieden können wird. |
Tom ağlamadan vedalaşıp vedalaşamıyacağını merak ediyor. |
 |
Weil sie sich im Dunklen fürchtete, kam sie zu ihrer Mutter gelaufen und klammerte sich an ihr fest. |
Karanlıktan korktuğu için annesinin yanına koşarak gitti ve ona sarıldı. |
 |
Er bückte sich, um sich den Schuh zuzubinden. |
Ayakkabısını bağlamak için eğildi. |
 |
Weißt du etwas über sie? |
Onun hakkında bir şey biliyor musun? |
 |
Weißt du etwas über Tom? |
Tom hakkında bir şey biliyor musun? |
 |
Wissen Sie etwas über Tom? |
Tom hakkında bir şey biliyor musunuz? |
 |
Was denkst du über diese Gedichte? |
Bu şiirler hakkında ne düşünüyorsun? |
 |
Ich möchte über E-Mail mit dir plaudern. |
Sizinle e-posta ile sohbet etmek istiyorum. |
 |
Ich war über seine Unhöflichkeit verwundert. |
Kabalığına şaştım. |
 |
Ihr wisst alles über mich. |
Benim hakkımda her şeyi biliyorsunuz. |
 |
Weise ist, wer über alles staunt. |
Beyaz üstündeki her şeyi gösterir. |
 |
Vor dem Sturz hatte er über Schwindel geklagt. |
Düşmeden önce de başının döndüğünü söylemişti. |
 |
Über kleine Probleme sollten wir hinwegsehen. |
Küçük sorunları kafaya takmamalıyız. |
 |
Sprechen wir zuerst einmal über dich. |
Senin hakkında konuşalım önce. |
 |
Ich möchte ein Buch über Zypern schreiben. |
Kıbrıs ile ilgili bir kitap yazmak istiyorum. |
 |
Es gibt da etwas über uns, was du nicht weißt. |
Bizim hakkımızda bilmediğin bir şey var. |
 |
Ich möchte, dass du mir die Wahrheit über den Unfall erzählst. |
Kaza hakkındaki gerçeği anlatmanı istiyorum. |
 |