I came to see Dr. King last year. |
Geçen yıl Dr. King'i görmeye geldim. |
|
When I am king, you will be queen. |
Ben kral olduğumda sen kraliçe olacaksın. |
|
They sent another message to King George. |
King George'a bir mesaj daha gönderdiler. |
|
"I shall win the king’s daughter!" they both cried. |
"Kralın kızını kazanmalıyım!" diye bağırdı ikisi de. |
|
'Well,' said the king, 'what do you desire as your reward?' |
"Pekala," dedi kral, "mükafat olarak ne istiyorsun?" |
|
King size beds are really big. |
Büyük boy yataklar gerçekten büyüktür. |
|
Once upon a time, there was a king who had three beautiful daughters. |
Bir zamanlar üç güzel kızı olan bir kral vardı. |
|
Once upon a time there was a king who had a beautiful daughter. |
Biz zamanlar güzel bir kızı olan bir kral vardı. |
|
King John put to death all of his rivals. |
Kral John tüm rakiplerini idam etti. |
|
The king was captured during the battle and beheaded. |
Kral savaş sırasında esir edildi ve kafası kesildi. |
|
They both wanted to marry the King’s daughter. |
Onların her ikisi de kral'ın kızıyla evlenmek istiyorlardı. |
|
I am a decendant of Isreal's famous King David. |
Ben İsrail'in ünlü kralı Davut'un soyundanım. |
|
The king had fifteen thousand horsemen at his command. |
Kralın emrinde on beş bin atlısı vardı. |
|
King George took control of the colony in 1752. |
Kral George 1752'de koloninin kontrolünü aldı. |
|
It was difficult for King John to keep control over all of his rivals. |
Kral John için, rakiplerinin tümünü kontrol altında tutmak çok zordu. |
|
King John gave his father a magnificent funeral. |
Kral John, babasına muhteşem bir cenaze töreni yaptı. |
|
Once upon a time there lived a king and queen who had three very beautiful daughters. |
Bizr zamanlar, üç çok güzel kızı olan bir kral ve kraliçe yaşardı. |
|
King Charles borrowed money from William's father. |
Kral Charles William babasından ödünç para aldı. |
|
There were once a King and a Queen, and they had a son called Sigurd, who was very strong and active, and good-looking. |
Bir zamanlar bir kıral va bir kraliçe vardı ve Sigurd denilen bir oğulları vardı, o çok güçlü ve aktifti ve yakışıklı. |
|
We studied about King Henry VIII in our history class today. |
Bugün tarih dersinde Kral VIII. Henry dönemini işledik. |
|