| Mary made some star-shaped gingerbread cookies using a star-shaped cookie cutter. |
Mary yıldız şeklinde kurabiye kesici kullanarak biraz yıldız biçimli zencefilli kurabiye yaptı. |
 |
| You're a star. |
Sen bir yıldızsın. |
|
| I should've been a movie star. |
Bir film yıldızı olmalıydım. |
|
| I want to be a movie star. |
Film yıldızı olmak istiyorum. |
|
| I want to be a film star. |
Film yıldızı olmak istiyorum. |
|
| I was the star of the show. |
Gösterinin yıldızıydım. |
|
| Tom is obviously a fan of Star Trek. |
Tom açıkça Star Trek'in bir hayranı. |
|
| Tom thinks he's going to be a star. |
Tom bir yıldız olacağını düşünüyor. |
|
| Tom's restaurant has a Michelin star. |
Tom'un restoranının bir Michelin yıldızı var. |
|
| Tom dreamed of becoming a rock star. |
Tom bir rock yıldızı olmayı hayal etti. |
|
| Who's your favorite reality TV star? |
Favori reality TV yıldızın kimdir? |
|
| Who's your favorite movie star? |
Gözde film yıldızın kimdir? |
|
| Tom usually stays at five-star hotels. |
Tom genellikle beş yıldızlı otellerde kalır. |
|
| What's your favorite Star Trek episode? |
Favori Star Trek bölümünüz hangisidir? |
|
| We went to the cinema yesterday. We saw Star Wars. |
Dün sinemaya gittik. Biz Star Wars'u izledik. |
|
| Who's your favorite Star Wars character? |
En sevdiğiniz Star Wars karakteri kim? |
|
| The word astronaut means "star sailor" in Latin. |
Astronot sözcüğü Latincede "yıldız denizcisi" anlamına gelir. |
|
| The nearest star to our solar system is Proxima Centauri. |
Güneş sistemimize en yakın yıldız Proxima Centauri'dir. |
|
| Clyde Tombaugh also discovered several star clusters, a comet and more than a hundred asteroids. |
Clyde Tombaugh ayrıca farklı yıldız kümeleri, bir kuyruklu yıldız ve yüzden fazla asteroid keşfetti. |
|
| Spain has won the 2010 FIFA World Cup and the national team logo gains the first star. |
İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı. |
|
