| Your hair will start to fall out. |
Saçınız dökülmeye başlayacaktır. |
 |
| There's nothing better than a good cup of coffee to start off the day. |
Güne başlamak için güzel bir fincan kahveden daha iyi bir şey yoktur. |
|
| I need to start saving money. |
Para biriktirmeye başlamam gerekiyor. |
|
| Tom wondered when the meeting would start. |
Tom toplantının ne zaman başlayacağını merak ediyordu. |
|
| We start classes next Monday. |
Derslere önümüzdeki pazartesi başlıyoruz. |
|
| She always wanted to start a family. |
O her zaman bir aile kurmak istedi. |
|
| Classes start on Monday. |
Dersler, pazartesi başlıyor. |
|
| Sorry, we didn't mean to start the meeting without you. |
Üzgünüm, sen olmadan toplantıya başlamak istemedik. |
|
| I start working tomorrow. |
Yarın çalışmaya başlarım. |
|
| Let's start where we left off yesterday. |
Dün bıraktığımız yerden başlayalım. |
|
| Tom is going to start working here tomorrow. |
Tom yarın burada çalışmaya başlayacak. |
|
| I found out why the car wouldn't start. |
Arabanın neden çalışmadığını anladım. |
|
| Why did Tom start studying French? |
Tom neden Fransızca çalışmaya başladı? |
|
| What time does the first game start? |
İlk oyun ne zaman başlar? |
|
| What time does the meeting start? |
Toplantı ne zaman başlar? |
|
| We have to start looking for a place to live. |
Biz yaşamak için bir yer bakmaya başlamak zorundayız. |
|
| The project will start soon, so watch out for it. |
Proje yakında başlayacak, bu yüzden dikkat et. |
|
| I think it's time to start helping Tom a bit more. |
Sanırım Tom'a biraz daha yardım etmeye başlamanın zamanı. |
|
| Tom couldn't start the motor. |
Tom motoru çalıştıramadı. |
|
| It's never too early to start learning. |
Öğrenmeye başlamak için asla çok erken değildir. |
|
