| I think Mary is too young to wear makeup. |
Bence Mary makyaj yapmak için çok genç. |
 |
| You should wear a hat that covers your ears when it's cold outside. |
Dışarıda hava soğuk olduğunda kulaklarını kapatan bir şapka giymelisin. |
|
| Mary didn't wear any jewelry. |
Mary herhangi bir takı takmadı. |
|
| Do you always wear a helmet when you ride your motorcycle? |
Motosikletini sürdüğün zaman her zaman kask takar mısın? |
|
| Tom and Mary even always wear the same color clothes. |
Tom ve Mary her zaman aynı renk giysileri bile giyiyorlar. |
|
| Tom doesn't like women who wear way too much make up. |
Tom çok makyaj yapan kadınları sevmez. |
|
| Tom was married, but he didn't wear a ring. |
Tom evlendi fakat bir yüzük takmadı. |
|
| Tom didn't wear a tie to work today. |
Tom bugün çalışmak için bir kravat takmadı. |
|
| Emo people wear black lipstick. |
Emolar siyah ruj sürerler. |
|
| My closet is full of things that I never wear. |
Dolabım hiç giymediğim şeylerle dolu. |
|
| I wear heels bigger than your dick. |
Senin penisinden daha büyük topuklar giyiyorum. |
|
| My biggest problem is deciding what I should wear. |
Benim en büyük sorunum ne giymem gerektiğine karar vermektir. |
|
| Tom used to always wear a watch, but now he just looks at his smart phone. |
Tom her zaman bir saat takardı, ama şimdi o sadece akıllı telefonuna bakıyor. |
|
| Tom doesn't have to wear a suit and tie to work. |
Tom çalışmak için takım elbise giymek ve kravat takmak zorunda değil. |
|
| Now what I had to do was figure out what to wear for tonight's party. |
Şimdi yapmam gereken şey bu gecenin partisi için ne giyeceğimi çözmemdi. |
|
| Hey, didn't you wear that shirt yesterday? |
Hey, o gömleği dün giymedin mi? |
|
| Tom asked us not to wear shoes in his house. |
Tom evinde ayakkabı giymememizi istedi. |
|
| Tom and Mary always wear matching clothes. |
Tom ve Mary her zaman uygun giysiler giyerler. |
|
| Do you wear shoes inside your house? |
Evin içinde ayakkabı giyiyor musunuz? |
|
| How can you say that you have nothing to wear? Your closet is full of clothes. |
Giyecek bir şeyin olmadığını nasıl söylersin? Dolabın giysi dolu. |
|
