| I won't try to persuade them. |
Onları ikna etmeye çalışmayacağım. |
 |
| I won't try to persuade you. |
Seni ikna etmeye çalışmayacağım. |
|
| I'm sure I can persuade Tom to help. |
Tom'u yardım etmesi için ikna edebileceğimden eminim. |
|
| I'll do my best to persuade Tom to help. |
Tom'u yardım etmeye ikna etmek için elimden geleni yapacağım. |
|
| I'm sure I can persuade Tom. |
Tom'u ikna edebileceğimden eminim. |
|
| I'll do my best to persuade Tom. |
Tom'u ikna etmek için elimden geleni yapacağım. |
|
| I don't know how to persuade Tom to go with us. |
Tom'u bizimle gitmesi için nasıl ikna edeceğimi bilmiyorum. |
|
| I don't know how to persuade Tom to help us. |
Tom'u bize yardım etmesi için nasıl ikna edeceğimi bilmiyorum. |
|
| We need to persuade Tom to come. |
Tom'u gelmesi için ikna etmemiz gerekiyor. |
|
| Tom is the one I really have to persuade. |
Gerçekten ikna etmek zorunda olduğum kişi Tom'dur. |
|
| Tom tried to persuade me to go with him. |
Tom onunla gitmem için beni ikna etmeye çalıştı. |
|
| What we have to do is persuade Tom to go. |
Yapmak zorunda olduğumuz şey Tom'u gitmesi için ikna etmek. |
|
| What we have to do is persuade Tom to help us. |
Yapmak zorunda olduğumuz şey Tom'u bize yardım etmesi için ikna etmektir. |
|
| I have to persuade Tom to go with us. |
Tom'u bizimle gitmesi için ikna etmek zorundayız. |
|
| Tom might be able to persuade the others to help us. |
Tom bize yardım etmesi için diğerlerini ikna edebilir. |
|
| I won't try to persuade Tom. |
Tom'u ikna etmeye çalışmayacağım. |
|
| I had to persuade Tom to do that. |
Tom'u onu yapmaya ikna ettim. |
|
| Do you think you could persuade Tom to help us? |
Tom'u bize yardım etmesi için ikna edebileceğini düşünüyor musun? |
|
| How did you persuade Tom to do that? |
Tom'u onu yapması için nasıl ikna ettin? |
|
| What's it going to take to persuade you? |
Sizi ikna etmek ne kadar sürecek? |
|
