| What happened to your report card? |
Karnene ne oldu? |
 |
| The bartender didn't even card me. |
Barmen bile bana kart vermedi. |
|
| Tom paid by credit card. |
Tom kredi kartı ile ödedi. |
|
| Tom paid for it by credit card. |
Tom onu kredi kartı ile ödedi. |
|
| Tom flipped over the card and saw that it was the ace of spades. |
Tom kartı döndürdü ve onun maça ası olduğunu gördü. |
|
| Tom got a birthday card from Mary. |
Tom Mary'den bir doğum günü kartı aldı. |
|
| Tom isn't a good card player. |
Tom iyi bir kart oyuncusu değil. |
|
| She used her husband's credit card. |
Kocasının kredi kartını kullandı. |
|
| Tom has a baseball card collection. |
Tom'un bir beyzbol kartı koleksiyonu var. |
|
| Tom handed Mary his card. |
Tom Mary'ye kartını uzattı. |
|
| I lost my debit card. |
Hesap kartımı kaybettim. |
|
| Tom maxed out his credit card. |
Tom onun kredi kartını maksimuma çıkardı. |
|
| We need to remember to send Tom a birthday card. |
Tom'a bir doğum günü kartı göndermeyi unutmamalıyız. |
|
| Tom doesn't have a gold credit card. |
Tom'un bir gold kredi kartı yok. |
|
| They didn't accept my credit card. |
Kredi kartımı kabul etmediler. |
|
| None of the computers can continue to run with a burnt card. |
Hiçbir bilgisayar yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez. |
|
| Tom has an organ donor card in his wallet. |
Tom'un cüzdanında bir organ bağış kartı var. |
|
| I'll send you a post card from Boston. |
Sana Boston'dan bir kartpostal göndereceğim. |
|
| Tom forgot to send Mary a Christmas card. |
Tom Mary'ye bir Noel kartı göndermeyi unuttu. |
|
| Tom was afraid to show his father his report card. |
Tom karnesini babasına göstermeye korkuyordu. |
|
